Yılda 4000 Ton Tehlikeli Herbisit Kimyasalı Havaya Karışıyor

Yilda Ton Tehlikeli Herbisit Kimyasali Havaya Karisiyor
Yilda Ton Tehlikeli Herbisit Kimyasali Havaya Karisiyor - Ekinlerin üzerine herbisit püskürten bir çiftçi.

Aminler hem insan hem de çevre sağlığı için zararlı olma potansiyeline sahiptir. Dicamba sürüklenmesi ya da herbisitin gökyüzündeki yolculuğu, amaçlanmadan komşu bitkilere zarar verme potansiyeline sahiptir. Dikambayı yerinde “kilitlemek” ve uçmasını -ya da atmosferde daha serbestçe akan bir buhara dönüşmesini- engellemek için, tipik olarak aminler olmak üzere diğer bileşikler onunla birleştirilir.

Yeni araştırma, ilk kez bu aminlerin kendilerinin, sıklıkla dikambanın kendisinden daha fazla uçucu hale geldiğini ortaya koyarak bu hikayeye yeni bir ışık tuttu. Araştırma, St. Louis’deki Washington Üniversitesi’nde enerji, çevre ve kimya mühendisliği yardımcı doçenti olan Kimberly Parker’ın laboratuvarı tarafından yürütülmüştür.

Dikamba ile karıştırıldığında, aminler uçucu hale gelebilir ve bu da dikamba sürüklenmesinin nasıl meydana geldiğini açıklamaya yardımcı olabilir. Ancak aminler, dünyada en sık kullanılan herbisit olan glifosat da dahil olmak üzere diğer herbisitlerde de bulunur. Araştırmacılar, aminlerin herbisit varlığında hala uçucu hale geldiğini keşfetti.

Aminler çevreye yayılırsa, kanseri teşvik eden bileşikler üreterek insanların sağlığına zarar verebilirler. İklim ve hava kimyası da etkilenir. Bilimsel literatür, herbisit-amin kombinasyonlarında kullanıldıkları durumlar haricinde, potansiyel tehlikeleri ve yaygınlıkları nedeniyle atmosfere nasıl salındıklarına dair çalışmalarla doludur.

Parker’a göre aminler ayrıca, solunduğunda vücuda girebilen mikroskobik parçacıklardan oluşan partikül madde oluşturmak üzere reaksiyona girebilir. Sıcaklık ve atmosferin kimyası üzerinde etkileri vardır. “Bu partiküller aynı zamanda zehirli ve kanserojendir.”

Parker, ülkenin dört bir yanındaki ekinlere çok miktarda herbisit-amin karışımı püskürtülmesine rağmen, hiç kimsenin herbisitleri hiç incelemediğini de sözlerine ekledi. Araştırmacılar bunun yerine endüstriyel uygulamaları, hayvan faaliyetlerini ve aminlerin çevresel kaynaklarını inceledi.

“Bu kaynağın göz ardı edildiğini öğrendiğimizde gerçekten şok olduk.”

Laboratuvarı, tarımda herbisitlerle birlikte aminlerin kullanımı üzerine çalışmalar yürütmüştür. Bu örneklerde aminlerin eklenmesi, herbisit dikambanın buharlaşmasını önlemeye yarıyordu. Ancak bu prosedür sıklıkla başarısız olmuş ve dikambanın çevredeki ürünlere geçmesine neden olmuştur.
Parker’ın laboratuvarında doktora öğrencisi olan ilk yazar Stephen Sharkey, dikamba-amin karışımlarından dikamba buharlaşmasına ilişkin daha önceki araştırmada, “Eğer dikamba buharlaşıyorsa, buharlaşma sürecini engellemesi gereken amine ne oluyor?” diye düşündü.

Sharkey, bunu öğrenmek için çeşitli herbisitlerin varlığında amin konsantrasyonunun zamanla nasıl değiştiğini araştırdı.

Sonuçlar mı? Herbisit-amin karışımlarındaki aminler tüm karışımlarda uçucu hale geldi. Sharkey, havadaki aminleri yakalayıp ölçerek, aminlerin herbisit-amin kombinasyonlarından geldiğini ve gaz fazına girdiğini belirlemek için enerji, çevre ve kimya mühendisliği doçenti Brent Williams’ın laboratuvarı ile işbirliği yaptı.

Parker, aminlerin dikambaya ek olarak tarımsal bağlamda 2,4-D ve yaygın olarak kullanılan glifosat gibi diğer herbisitlerle birlikte kullanıldığını belirtti.

Sharkey atmosfere gerçekten karışan amin miktarını ölçmek için deneylerin yanı sıra biraz da hafiyelik yapmıştır. Amerikalı çiftçilerden alınan anket bilgileri de dahil olmak üzere iki farklı veri setinden yararlandı ve hangi herbisitle birlikte hangi aminlerin kullanıldığını ortaya çıkardı.

Sharkey’in araştırmasına göre, herbisit kullanımı Amerika Birleşik Devletleri’nde yıllık yaklaşık 4 gigagram (4.000 metrik ton) amin salınımına neden olmaktadır.

Parker, sadece kimyanın aminlerin bu şekilde buharlaştığını göstermediği için değil, aynı zamanda daha pragmatik nedenlerden dolayı da sonuçlar karşısında biraz şaşırdı.

Aminlerin atmosfere girdiği çeşitli yöntemlerin kapsamlı bir şekilde incelendiğini söyledi. Aminlerin kökenini incelemek için çok fazla çalışma yapılmış olmasına rağmen, herbisit olarak potansiyel uygulamalarına ilişkin araştırmalar henüz yapılmamıştır.

Kaynak: scitechdaily

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*