Premenopozda Depresyonla Bağlantılı Bağırsak Bakterisi

Premenopozda Depresyonla Baglantili Bagirsak Bakterisi
Premenopozda Depresyonla Baglantili Bagirsak Bakterisi - Hastane kaynaklı enfeksiyonlara sıklıkla karışan ilgili bir bakteri olan Klebsiella pneumoniae'nin taramalı elektron mikrografı DAVID DORWARD, PHD; ULUSAL ALERJİ VE BULAŞICI HASTALIKLAR ENSTİTÜSÜ (NIAID)

Cell Metabolism’de yayınlanan bir çalışmaya göre, depresyonu olan menopoz öncesi kadınların bağırsak bakteri prevalansı, depresyonu olmayan menopoz öncesi kadınlardan daha yüksektir ve bu da hastanelerde daha kötü klinik sonuçlarla bağlantılıdır. Yazarlar, bakterinin genomunda yumurtalık hormonu estradiolü parçalayan çok önemli bir enzim keşfetti. Kontrol fareleriyle karşılaştırıldığında, bu bakteriyle veya enzimi ifade edecek şekilde modifiye edilmiş başka bir bakteriyle beslenen fareler, östradiol seviyelerinde azalma ve depresif benzeri davranış belirtileri gösterdi.

Kadınlarda Depresyon Sebeplerinden Östradiol Seviye

İnsanlarda kadın depresyonu, azalan östradiol seviyeleriyle ilişkilendirilmiştir. Çin’deki Wuhan Üniversitesi Renmin Hastanesi’nden bir ekip, bu steroid hormon seviyelerinin depresyonu olan 91 menopoz dönemindeki kadında, bu duygu durum bozukluğu olmayan 98 menopoz dönemindeki kadına kıyasla önemli ölçüde daha düşük olduğunu keşfettikten sonra, bağırsak mikrobiyomunun bu farklılıklar üzerindeki etkisine yönelik bir araştırma yürütmüştür.

Ekip, her iki gruptan alınan örnekleri östradiol ile inkübe ettiklerinde, depresyon hastalarından alınan dışkı bakterilerinin östradiolü metabolize etmede depresif olmayan gruptan alınanlara göre önemli ölçüde daha etkili olduğunu keşfetti. Ayrıca, depresif gruptan dışkı nakli yapılan farelerde depresyon benzeri davranışlar görülmüştür.

Araştırmacılar, depresyondan etkilenen gruptan alınan dışkı örneklerini, bu bozucu faaliyeti gerçekleştiren türü tanımlamak amacıyla östradiolün tek karbon kaynağı olduğu bir ortamda yetiştirdi. Bu koşullara yanıt olarak, araştırmacıların Gram-negatif K. aerogenes suşu olarak adlandırdıkları “bulanık kenarlı ve pürüzsüz yüzeyli soluk beyaz bir koloni” gelişti. Organizmanın genomunun kodunu çözen bilim insanları östradiolü parçalayan bir enzimin varlığını keşfetti; aynı araştırmacılar tarafından yönetilen bir ekip daha önce bu enzimin testosteronu da parçalayarak erkek farelerde depresif benzeri davranışlara neden olduğunu göstermişti.

Dişi fareler, hayvanların kan, beyin ve hipokampal estradiol seviyelerini baskılamak ve depresif benzeri davranışlara neden olmak için yeterli olan bir Escherichia coli suşu içine tasarlanmış bu enzimle beslendi. Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde mikrobiyolog ve sinirbilimci olan ve bu çalışmada yer almayan Brittany Needham’a göre, ekip bu son adımı gerçekleştirerek, bu enzimin gözlemledikleri şey için “çok önemli” olduğunu ve “bu etkilere neden olanın” onun faaliyeti olduğunu doğrulayabildi.

Son olarak, her iki menopoz öncesi kadın grubu üzerinde yapılan incelemeler, depresyonda olanların dışkı örneklerinde K. aerogenes ve östradiolü parçalayan enziminin önemli ölçüde daha fazla olduğunu göstermiştir.

Needham’a göre, “Farelerdeki nedenselliği son derece net bir şekilde kanıtladılar” ve enzim içeren bakterilerin fareleri beslemesinin hayvanların östradiol seviyelerini ve davranışlarını nasıl değiştirdiğini gösterdiler. Ancak şimdiye kadar sadece bir korelasyonun söz konusu olduğu insanlarda bu henüz kanıtlanmamıştır.

North Carolina Üniversitesi-Chapel Hill Tıp Fakültesi’nden David Rubinow’a göre, bunun gibi hayvan çalışmaları “bağırsak bakterilerindeki [değişikliklerin] oldukça çarpıcı fenotipik etkilere sahip olabileceğine dair kesinlikle göstergeler sunsa da”, “insanlar için şu anda ateşten çok duman var.” Rubinow bu çalışmada yer almamıştır. “Bu keşifler, [depresif bozukluklarda mikrobiyotanın işlevi] üzerine daha fazla çalışma yapılmasını motive edecektir” diye devam ediyor.

Kaynak: the-scientist.com/news