Albert Einstein ve Charlie Chaplin Buluşması

Albert Eistein ve Charlie Chaplin
Albert Eistein ve Charlie Chaplin

Albert Einstein, Richard Feynman ve Ernest Rutherford’a çeşitli şekillerde atfedilen iyi bilinen bir ifade vardır. Kulağımıza çalınmıştır.

İfade şöyledir: “Büyükannenize açıklamadığınız sürece bir şeyi gerçekten anlamazsınız” der.

Michelle Lavery “Duygu doğruları söyler diyor. Parçacık fiziğinden ekopsikolojiye kadar tüm disiplinlerdeki araştırmacılar için doğru geliyor” diye yazıyor.

Feynman’ın uzun yıllar öğretmenlik yaptığında keşfettiği gibi, The Guardian’dan Russell Grossman şunları demekte.

Büyükanne sloganı “tüm profesyonel iletişimciler ve bilim insanlarının iletişim kurarken” sloganları haline gelebilir.

Einstein dünyanın en büyük bilim iletişimcilerinden biri oldu, zorunlu olarak değil, kendi seçimiyle tabiki de. Karmaşık teorilerini hem çocuklara hem de yaşlılara açıklamanın yollarını buluyordu. Ama belki de, elinden gelseydi, kelimelerden tamamen kaçınmayı tercih ederdi ve mesajını iletmek için bir akrobatın yaptıklarını tercih edebilirdi. Ancak bu mümkün değildi.

En azından Charlie Chaplin’in çalışmalarına duyduğu saygıdan böyle bir sonuca varabiliriz. Chaplin Einstein’ın 1930-31’de ABD’ye yaptığı ikinci ziyareti sırasında Kaliforniya’da tanışmak istediği tek kişiydi.

Einstein ününün zirvesindeyken ve gazeteler onun her hareketini takip ediyorlardı. Aynı zamanda akademisyenler, teorilerini açıklaması için onun üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyorlardı.

Charlie Chaplin ve Einstein arasındaki hayranlık elbette karşılıklıydı.

İlk toplantıları, basının takibinin dışında ve birlikte öğle yemeği yediği Universal Studios’ta gerçekleşti. Karşılaşmalarında doğal olarak hayata bakış açıları ve fikirlerini de karşılıklı olarak birbirleri ile paylaştılar.

Chaplin, otobiyografisinde kendi evinde  Einstein’ın karısı Elsa’nın akşam yemeği için bir davetiye kopardığını yazar.

Muhabir Starkey Elsa’nın Einstein ile Chaplin beraber bir akşam yemeği yediklerini belirtiyor. Yemekte de Einstein’ın dünyayı değiştiren teorisini ne zaman ortaya koyduğunu ve hikayesiyle Chaplin’i eğlendirdiği samimi bir akşam yemeği olduğunu bu zorunluktan Einstein’ın çok da mutlu olduğunu belirtiyor.

Einstein ve Chaplin arsındaki ilişki devam ediyordu. Einstein’ı Chaplin 1931’de City Lights’ın galasına davet ettiğinde etraflarında büyük bir hayran kalabalığı ve farklı ülkelerin ünlü muhabirleri ve fotoğrafçıları vardı. Bu karşılaşmada aralarında ki dostluk kendini belli ediyordu.

Karşılaşmaları esnasında aralarında geçen konuşmaların çok ilginç cümleler ve anlamlar taşıdığı belirtilmekte.

Bir bilgiye göre Chaplin’e yapılan tezahürat karşısında Einstein şaşkınlığını ifade ettiğinde, Chaplin şunları söyleyecekti “insanlar beni alkışlıyor çünkü herkes beni anlıyor ve sizi de alkışlıyor çünkü kimse sizi anlamıyor” diyecekti.

Chaplin’in kendisi, 1933-34 tarihli A Comedian Sees The World Komedyen Dünyayı Görür adlı yapıtında Einstein’ın oğullarından birinin, haftalar sonra şu dizeyi söylediğini yazmıştı:

“Siz popülersiniz. Çünkü kitleler tarafından anlaşılıyorsunuz. Öte yandan, profesörün kitleler nezdinde popülerliği anlaşılmamasından kaynaklanmaktadır.”

Nobel Ödülü’nün Instagram’da hesabından alıntıda da ve aynı zamanda binlerce beğeni almış olan bir paylaşımda şöyle bir diyalog vardı.

Einstein: “Sanatında en çok hayran olduğum şey, evrenselliğin. Tek kelime etmiyorsun, yine de dünya seni anlıyor!”

Chaplin: “Doğru. Ama senin ihtişamın daha da büyük! Söylediklerinin tek kelimesini anlamasalar bile bütün dünya sana hayran.”

Birbirlerine gerçekte ne söyledilerse, Einstein’ın Charlie Chaplin’de taklit etmeye değer bir şey gördüğü açık.

Chaplin, Modern Times adlı filminin adını Jean-Paul Sartre ve Simone de Beauvoir’ın etkili dergisi Les Temps Modernes’e vererek varoluşçu felsefeye damgasını vuruyordu. Edebi bir yönü de vardı.

Ve öyle görünüyor ki, fizik üzerinde ya da sessiz film komedyeni olmak için gizli bir hırs beslemiş olabilecek en ünlü fizikçiler üzerinde de küçük bir etkisi olmuş olabilir ya da en azından yetenekli birinin evrensel etkinliği ile iletişim kurmuş da olabilir.

Dahiler ve büyükannelerin (ve dahi büyükannelerin) favorisi Charlie Chaplin gibi.

Kaynak: openculture.com

Derleyen: Hasan Ongan

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*