Atomun İçini İlk Gören Fizikçiler Çekler

Atomun Goruntusu
Diğer elementlerle birleşen elementlerin katı oranları, bilim adamlarına maddenin şimdi atom olarak adlandırılan farklı bileşen parçalarına sahip olabileceğine dair bir ipucu verdi. (İmaj kredisi: NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi)

Science dergisinde geniş bir Çek araştırmacı ekibi tarafından atom altı araştırmalarda bir dönüm noktası rapor edildi. Çek Cumhuriyeti’nin dört bir yanından geniş bir bilim insanı ve araştırmacı ekibi, bir atomun içindeki atom altı yapıyı gözlemleyen dünyada ilk kişi oldu. Otuz yıl önce teorize edilen atom altı bir fenomeni doğrulayan başarı, bir kara deliğin gözlemlenmesiyle karşılaştırıldı. Bu gelişmenin günlük yaşamı etkileyen malzemelerin daha da geliştirilmesine kapı açacağı düşünülüyor. Böylelikle “Atomun İçini İlk Gören Fizikçiler Çekler” oldu.

Araştırmacı Bilim İnsanlarının Kurumları

  • Olomouc’taki Palacký Üniversitesi’ndeki Çek İleri Teknoloji ve Araştırma Enstitüsü
  • Organik Kimya ve Biyokimya Enstitüsü’nden ve Çek Bilimler Akademisi’ndeki Fizik Enstitüsü
  • Ostrava Teknik Üniversitesi’ndeki IT4Inovations Süper Hesaplama Merkezi

Araştırmacılar, halojen elementlerinin tek atomları üzerinde asimetrik bir elektron yoğunluğu dağılımı olan bir “sigma-deliği”ni doğrudan gözlemleyen dünyada ilk kişiler oldular.

Sigma-deliği teorik olarak yaklaşık 30 yıl önce tahmin edildi, ancak ancak şimdi Çek ekibi tarafından gözlem yoluyla kesin olarak doğrulandı.

Sigma Deliği Nedir? Kısaca Sigma Deliği?

“Sigma-deliği” terimi, başlangıçta, bir kovalent bağ oluşturmaya dahil olan, yarı dolu bir p (veya neredeyse p) orbitalinin elektron eksikliği olan dış lobunu ifade eder. Elektron eksikliği yeterliyse, diğer moleküller üzerindeki negatif bölgelerle çekici (kovalent olmayan) etkileşime girebilen (sigma-delik bağı) bir pozitif elektrostatik potansiyel bölgesi ortaya çıkabilir.

Sigma Deligi Nedir
Sigma Deligi Nedir

Etkileşim, sigma deliğine yol açan kovalent bağın uzantısı boyuncadır. Grup V-VII’nin birçok kovalent bağlı atomu için deneysel ve hesaplamalı olarak sigma-delik bağı gözlemlenmiştir. Bir Grup içindeki daha hafif atomlardan daha ağır (daha polarize olabilen) atomlara doğru gidildikçe sigma deliğinin pozitif karakteri artar ve molekülün geri kalanı daha çok elektron çeker hale gelir.

Yazımıza tekrar dönersek;

Çek Bilimler Akademisi’nden Pavel Jelínek, “Teorik olarak tahmin edilen sigma deliklerinin varlığını doğrulamak, 1915’te genel görelilik teorisi tarafından öngörülmesine rağmen, sadece iki yıl öncesine kadar hiç görülmemiş olan kara delikleri gözlemlemekten farklı değil” diye açıklıyor. Açıklama bir basın bülteni paylaşıldı.

“Bu anlamda bakıldığında, sigma deliğinin görüntülenmesinin atomik düzeyde benzer bir dönüm noktasını temsil ettiğini söylemek abartı olmaz.” Bilim adamları, sigma deliğini gözlemlemek için Kelvin prob kuvveti mikroskoplarının hassasiyetini optimize edebildiler.

Tarama mikroskopları için çözünürlük yeteneklerini büyük ölçüde artırdılar. Atom altı yapıların gözlemlenmesindeki çığır açan araştırma, gelecekteki çalışmalar için kapıyı açıyor. Daha önce yalnızca teoride “görebildiğimiz” bir şeyi şimdi gözlenmesi ve deneysel ölçümlerin doğrulaması da bilim dünyasında büyük heyecan yaratacağı düşünülüyor.

Konunun geçerliliğinin bir kanıtı da Science dergisinde yayınlanması da diyebiliriz.

Kaynak: expats

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*